Zeytinyağı ve Komili-Mehmet CAVLI
- Zeytin Hasadi Dergisi
- 25 Eyl
- 4 dakikada okunur
Kırk üç yıldır Komili markası ile zeytinyağı sektöründe bulunmaktayım. Zeytinlikleri olan, tütün eken, Macaron’da Camlı Kahve’nin sahibi mübadil bir ailenin çocuğuyum. Dedem babam 1923’te Selanik Kavala’dan, annem Midilli Scala Scamniya’dan göç ettiler. Kışın zeytin hasatları, yazın ise tütün ekerek ve kahve içerek hayatımızı sürdürüyorduk. Babamızı ben beş yaşında iken yitirdik. Sekiz kardeş annemizle beraber hayatımızı idame ettirmeye çalıştık. Zeytin hasadında ailece at arabalarının sırtında soğuk ve ayazda zeytin tarlasına giderek hasatlarımızı yaparken çok soğuklarda yere düşen o zeytinleri parmak uçlarımız donmuş bir şekilde toplardık. Zaman zaman ortada yanan ateşe gider, ellerimizi ısıtır, tekrar toplamaya başlardık. Hasadın en güzel tarafı, o tarlada yanan ateşte demlenen çayı içmekti. Öğle yemeğinde kurufasulye ve pilavın yanında tahin helvası o kadar çok tatlı ve lezzetli gelirdi ki, tadı hâlâ damağımda durur. Hasatlarda imece usulü komşular, akrabalar zeytinleri toplamaya gelirdi. Biz de onlara karşılıksız olarak zeytin toplamaya giderdik. Zeytin arasında yanık yanık türküler, şarkılar söyleyerek hasat tamamlanırdı. Son hasat günü, araba veya traktörün üzerine kurtuluşu simgeleyen bayrak takılır, öyle Ayvalık’a dönülürdü. Tabii diğer bir heyecan da fabrikaya getirilen zeytinlerin kaç asit çıkacağı idi. Çıkan zeytinyağları fabrikalardan evlere güğümlerle getirilir ve merdiven altında bulunan sırlı küplere boşaltılırdı. Rahmetli annem ilk gelen yağlardan hemen bir irmik helvası yapar ve yanına ufakça da zeytinyağı koyarak bizlere verir ve bu komşularla paylaşılırdı. Kışın böyle devam ederken nisan ayında düğün fideleri ekilir, mayıs sonunda ise ocaklardan sökülen fideler tarlalara ekilirdi. Okullar kapandığında tarlaya kurulan çardağa gidilir, orada tütün çapaları yapılır tütünler sulanır ve yaprakları olgunlaşmaya başladığı zaman da tütün birinci dip sonra ikinci dip olarak kırılır, iplere dizilir, kargalar asılır ve kurutulurdu. Çok zor ve meşakkatli bir tarım ürünüdür. Sonra balyalara dizilen tütünlere ekspertiz gelip bakar, beğenmedikleri balyaların yakılmasını ve tekele beyan edilmesini bildirirdi. Bu balyalardan dolayı emeklerin bir kısmı boşa giderdi. O kadar kardeş bu kadar emekle tütünler satıldığında, yazı geçirmek için alınan Tarım Kredi’deki kredi avansı kapatılırdı. Kalan para ile eve iki kilo tahin helvası alabilirdik ama yine de mutluyduk. Şükür diyorduk. Çünkü yazın tarlamızdan domates, biber, patlıcan, bamya, börülce, buğdayımızı sağlıyorduk.
Benim zeytinyağı fabrikalarına ilgim vardı. On altı yaşımda sömestr tatilinde, Sabuncugil Zeytinyağı Fabrikası’nda, rahmetli Lütfü Usta’nın yanında yardımcı olarak çalıştım ve o gün âşık oldum. Liseyi tamamladıktan sonra rahmetli şekerci Recep Alkan’ın mengenesinde işletme sorumlusu olarak çalıştım. Çok değerli ustaların yanında yağcılar, hamallar ve meydancılarla keyifli günler geçirdim. Her geçen gün zeytinyağına ayrı bir ilgim oluyordu Komili’ye girmek için müracaat ettiğimde çok değerli ve kıymetli bir insan olan Komili ailesinden Hasan Önen beni siyasi görüşümden dolayı işe almadı. Sonra askere gittim, döndüğümde rahmetli Bahri Uygun ve Saki Altay, şu an Ayvalık Ayazması’nın bulunduğu yerdeki zeytinyağı sıkım tesisini işletme konusunda beni ikna ettiler. Böylece dört ay boyunca çok iyi bir çalışma dönemi geçirdik. Öğleye doğru ekmeği kızartıp teknelerden gelen taze kupa balıklarını hiç ayıklamadan ateşte pişirip tabiri caizse “boklu kebap” dediğimiz balıkları taze zeytinyağı ve soğanla birlikte yerdik. Son gün sabah beşte, kazandaki arızayı giderdik. Gidip işçileri kaldırıp fabrikayı üretime başlattım. Eve gidip yattığımda ayaklarımın tutmadığını hissettim. İki hafta koltuk değnekleriyle, iki hafta da dualar okuyarak normal hayatıma döndüm. Sonra dedim ki, bundan sonra kendi işimi yapacağım. Mülkümüz olan Camlı Kahve’yi restore ederek açtım. İşlerimiz çok iyiydi. O ara KOBİ’nin başındaki değerli Hasan Ören rahmetli olmuş, Komili’de işler çok yoğunlaşmış ve Komili ailesi yakınları olan Emin Süner’in damadı Mustafa Kürşat’ı işin başına getirmişlerdi. Saki Altay ve rahmetli Bahçe Uygun yöneticilik konusunda Komili fabrikasında faydalı olacağımı Halis Komili’ye bildirdiler. Komili’de talep olunca yeni askerden gelen kardeşimi kahvenin başına bırakıp Komili fabrikasında işe başladım. O zamanlar genel müdürümüz Sayın Cem Kozlu, Halis Komili ile birlikte Komili markasını başarıdan başarıya götürüyorlardı. Komili ihracatta da sektörün en önde giden birinci markasıydı. Genel müdürümüz Cem Kozlu bana dedi ki, “Cavlı sen nerede oturuyorsun?” “Ayvalık içinde,” dedim. “Çamlık’tan bir ev bak,” dedi. “Benim bütçem oralara yetişmez,” dedim. “Sen taşın, farkını ben senin maaşına yatıracağım,” dedi. Hayatımıza bir yenilik geldi. İş heyecanım çok arttı. 1986 yılında gündemde olan kolesterol konusunu İngiltere’den raporlatarak, Yudum markasının üstüne kolesterolsüz damgası vurdurdular. Satışlarımız ve üretimimiz %400 arttı. Zeytinyağında yeniliklerde öncülük yaparak biberonlara zeytinyağı koydular. Yeni ambalajlar geliştirip sektörün liderliğini devam ettirdiler. Mutluyduk, Halis Komili’nin parası çok bereketliydi. O zamanlar aileler kızlarını devlet dairesinde çalışanlardan ziyade Komili’de çalışanlara vermeyi tercih ederlerdi. İlk zeytin hasadı etkinliğimizi TÜSİAD Başkanı olan Halis Komili, yönetim kurulunu Ayvalık’a getirdi, öyle kutladık. Sonraki senelerde bu etkinliklere basın ve üreticilerle birlikte devam ettik. Sektör geliştikçe etkinlikleri İhracatçılar Birliği ve Ayvalık Ticaret Odası’na devredip ana sponsor olduk. O günden sonra da ana sponsor olarak etkinliğin bir parçası olmaya devam ettik.
1992 yılında Komili ve Ünilever ortaklığı oldu. 1994 yılında da Komili’nin tamamı Ünilever’e geçti. Ünilever yönetimi insana verdiği değerle iyi bir şirket idi. Orada çalışmanın ve aldığımız eğitimlerin çok faydasını gördük. Yöneticilerimiz, dostlarımız olmuştu. Dünyada, global bir kararla bitkisel yağdan çıkma kararı veren Ünilever, Yudum ve Sırma markaları ile beraber tesisi Saros’a sattı. Komili, markayı devrederken benim ismimi de sözleşmede yazarak Unilever’de kalmamı istemişti. Devirden sonraki ilk günde Yudum genel müdürü Sayın Ümit Ersoy bu sözleşmede ismi geçen kişiyi merak ettiğinden benimle tanışmak istedi. Bana dedi ki, “İlk defa bir isim sözleşmede geçiyor. Seni çok merak ettim.” 2008 yılına kadar çalışma hayatımız birlikte devam etti. 2008 yılında Unilever İtalya’da Bertold, Türkiye’de Komili markalarından çıkma kararı aldı. Anadolu Grubu, Komili markasını satın aldı. Anadolu Grubu’nun Kırlangıç ve Madra markalarıyla bir organizasyonu zaten vardı. Yönetim kurulu başkanı Tuncay Özilhan’a satış esnasında, “Komili markasını alıyorsunuz ama Mehmet Cavlı da bu markanın bir parçasıdır,” demişler. Ben, Anadolu Gıda ile yaptığım görüşmede, “Sizin organizasyonunuz var. Ben Komili markası ile ilgili sizlere istediğiniz zaman yardımcı olabilirim, yılbaşında dilerseniz ayrılabilirim,” dedim. “Biz seninle çalışmaya devam edeceğiz,” dediler. Anadolu Grubu Genel Müdürlüğü’ne sayın Ümit Ersoy getirildi. Komili’nin yeni şişe lansmanı, Boğaz’da, Feriye Lokantası’nda yapıldı. Lansmanda Tuncay Özilhan ve Cem Kozlu’nun yanına gittim. Cem Bey, Tuncay Bey’e, “Komili markasının yanında bir tek Mehmet Cavlı kaldı, onu kutluyorum,” dedi. Anadolu Grubu da Komili markasını satma kararı alınca zeytinyağı işine girme arayışı içinde olan Bunge firması markayı ve bizleri aldı. Bunge 200 yıllık ve büyük bir şirketti ama zeytinyağı konusunda yeniydiler.
Ülke liderimiz Sayın Turgut Yeğenay ile birebir çalıştım. Bunge’nin gücü de, Komili markası da daha çok büyüdü. Sektörde daha yapılacak çok iş ve gidilecek çok yol var. Sektörü üreticisi, tüccarı, sanayicisi, ihracatçısı ve tüketicisi ile bir bütün olarak düşünmek lazım. Zeytin ağacına gözünüz gibi bakarsanız o da size çok değerli meyvesini cömertçe fazlasıyla verir. Ben bütün ağaçları severim ama zeytin ağacını bir başka. O dalı ile zaferi ve barışı, tanesi ile bereketi, yağı ile sağlığı simgeler. Türkiyemizin milli ürünü, yöremizin en önemli üretimi olan bu sektörde bulunmaktan ve hizmet vermekten çok mutluyum.









Yorumlar