top of page

Basın Bülteni

 

 

 

AYVALIK’TA ZEYTİN HASADI ALMANAK

Basın bülteni-101

    CUMHURİYET’LE ÖZDEŞ BİR KENT

 

    Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı, Ayvalık’ımızın da yüzüncü yılıydı. Bu görkemli tarihi ve birikimi, “Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılında Ayvalık’ta Zeytin Hasadı” adını verdiğimiz, altmışbeş yazarın katılımıyla ortaya çıkan seçkiyle taçlandırmıştık. Anı, tarihçe, makale, şiir, öykü, deneme ve inceleme türlerinde birbirinden değerli bilim, sanat ve kültür insanının emek verdiği “Zeytin Hasadı 100” o kadar beğenildi ki “Zeytin Hasadı 101” bu harika ısrarın sonucu olarak ortaya çıktı. Sanatçının Ayvalık’a, Ayvalık için söyleyecekleri tükenir mi?


    Farklı eğitimlerden ve disiplinlerden, farklı niteliklere sahip birbirinden değerli yüz on bir kalem, Zeytin Hasadı 101 için gözlemlerini, birikimlerini bizimle paylaştı. Ortaya koydukları verimlerle yakından tanıdığımız bu isimleri bir araya getiren birleştirici tek bir etki vardı; yüreklerinin, Ayvalık’ımız, dostluklarımız ve paylaşabildiklerimiz için atıyor olması.

 

    DESTEKÇİLERİMİZ


    Kimler yok ki aralarında?  

     İş insanları Halis Komili, Güler Sabancı, Ümit Boyner, Şerif Kaynar, Servisimin Cömert… Şairler Cevat Çapan, Turgay Fişekçi, Turgut Baygın, Tolga Suyolcuoğlu… Tiyatro sanatçıları Levent Üzümcü, Mana Uygur… Müzisyenler: Filiz Ali, Nejat Yavaşoğulları, Cihat Aşkın, Erhan Bayrak… Yazarlar Halil Genç, Gültekin Emre, Suat Duman, Feyza Hepçilingirler, Onur Çalı, Esme Aras, Derya Sönmez, Aysun Kara… Gazeteciler Menekşe Tokyay, Murat Yetkin, Adnan Bostancıoğlu, Nedim Atilla… Sporcular Gökhan Edman, Özge Edman… Bilim insanları: Ömer Özyiğit, Enis Tulça, Neriman Şahin Güçhan, Kenan Mortan, Sedat Aybar, Burak Kazaz, Abdullah Soykan… Tıp doktorları Ülgen Zeki Ok, Ayten Ferahbaş Kesikoğlu, Ahmet Günay… Milletvekili Umut Akdoğan, Karikatürist Kemal Urgenç, Radyocu Ömer Madra, Heykeltraş Uğur Çalışkan, Fotoğraf Sanatçısı Oğuz Sağdıç, Yönetmen Fatih Türkmenoğlu, Aktivist Defne Koryürek…

 

    KISACA GÖZ ATALIM

 

    Neler yok ki yazdıklarında…

    Kısacık başlıklar halinde bakalım.

    Büyük Taarruz’la İzmir’e gelen iki kolordudan biri Menemen’den kuzeye yönelerek Cunda’da konuşlanmış, Ayvalık tarihçesinin en önemli kırılma noktası olarak görülen Rum nüfusun boşaltılmasını sağlamıştı. Kurtuluş Savaşı dönemi Ayvalık’ını anlatan çok değerli gözlemler içeren ve Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar’ın büyük dedesi Ahmet Kâmil Bey tarafından kaleme alınan günlükleri büyük bir ilgiyle okuyacaksınız.

     Abdullah Soykan, Ege’nin iki yakasını birbirine yaklaştıran yemek tariflerinin kaleme alındığı kitabın içeriğini “Aynur Teyze’den 2 Yaka / 50 Lezzet” adıyla aktardı. Unutulmaya yüz tutan birçok kadim bilginin gelecek nesillere aktarılmasını, Mübadeleden günümüze Ayvalık’ın yerel yemeklerinin kayıt altına alınmasını amaçlayan kitabı ilgiyle inceleyecek, yerel lezzetleri daha yakından öğreneceksiniz.

    Ege denizinin iki yakasında ortaya çıkıp zamanla iki farklı usulün, İzmir ve Pire usullerinin senteziyle oluşan Rebetiko müziği hakkındaki benzersiz yazıyı Adnan Bostancıoğlu kaleme aldı. Toplumun yerleşik değerlerinin dışında yaşamayı seçmiş, otoriteyle başı hoş olmayan, bir anlamda külhanbeyi diye de ifade edilebilecek bir kesimin müziği olarak tanımlanan Rebetiko’nun ortaya çıkış zamanlarındaki Ayvalık ilişkisini, elinizden bırakmadan okuyacaksınız.

    Zeytinyağının, tağşişi en çok yapılan gıda olduğunu dile getiren Ayvalık Zeytin Üreticileri Derneği Başkanı Aydın Şensal, bir solukta okunan makalesinde, zeytinyağı yerine konabilecek başka bir yağ olmadığına dikkat çekiyor. Zeytinyağına ayçiçeği, kanola, mısır, soya, aspir, pamuk v.b. yağları karıştıranların büyük sağlık suçu işlediğini dile getiren Şensal, yazısında Ayvalık zeytinyağının kalitesinin ancak Coğrafi İşaretle korunabileceğine işaret ediyor.

    “Akdeniz diyetinin gerçek merkezi Ayvalık’tır,” diyerek yazısına başlayan Gazeteci Yazar A. Nedim Atilla’nın, gastronomi turizmi hakkında bilmeniz gereken her şeyi, ustaca, konuşma diliyle kaleme alması, tam bir okuma şölenine dönüşüyor.

    Zeytinyağı ile sabun kardeşliğinin anlatıldığı, Prof. Dr. Abdullah Soykan, Prof. Dr. İsa Cürebal, Prof. Dr. Recep Efe’nin paylaştıkları “Zeytinden Gelen Temizlik: Ayvalık’ta Sabun Üretiminin Tarihi,” makalesi, merakla okuyacağınız yazılardan biri olacak.

    Elinizden bırakmayı istemeyeceğiniz yazılardan biri de dermatoloji uzmanı Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu’nun, günümüz bilimsel verilerine dayanarak zeytin ve ekstrelerinin “cilt yaşlanmasının önlenmesinde zeytinyağı mucizesini anlattığı yazı. Bu kadar da değil, Sayın Kesikoğlu güzellik kavramı, deri, saç ve yaşlanma süreci” üzerine etkilerini incelediği bilimsel makalesini birçok kez okumak isteyeceksiniz.

    Yakın zamanda aramızdan ayrılan değerli sanat insanı Prof. Dr. Bedri Karayağmurlar’ın anı-deneme türündeki yazısında, Zeytin Hasadı’na farklı bir objektifle yaklaştığını görüyoruz. Yazı, sevgili Karayağmurlar’ın son yazısı olması bakımından dergimiz için farklı bir yerde duracak.

    Anadolu’nun işgali, Kurtuluş savaşı ve Büyük Taarruz, göç ve Mübadele yıllarında yaşanan büyük acıların, yaraların sarılması, barış girişimlerinin yeşermesi ve dostluk ilişkilerinin yeniden sağlanması bakımından ilk adımın atıldığı yerin Ayvalık olduğunu biliyor musunuz? Ayvalık Türk Ocağı İdman Yurdu Futbol Takımı’yla Midilli Pallesviakos Takımı arasındaki dostlu maçı Kasım 1930’da yapılmıştı. Heyecan verici ilişkiler, seyahatler, ağırlamalar, “futbol hiçbir zaman, futboldan ibaret değildir,” tezini doğrular nitelikte yaşanmıştı.

    Eski Ayvalık günlerinin yaşanmışlıklarını anekdotlarla anlattığı yazısında Besen Soral, Ayvalık’ımızın farklı yaşantılarına, sahici kimlikleriyle yer etmiş tarihi mekânlara, insanların toplaştıkları sosyal kulüplere, birbirinden ilginç olaylara, zamanın iz bırakmış renkli kişiliklere götürüyor bizi. Şehir Kulübü, Tenis Kulübü, şık düğünler, balolar ve elbette ki sanatına erişilmez terziler, Çamlık Belediye Gazinosu… Duygulanarak okuyacak, saklayacak ve başkalarıyla paylaşmak isteyeceksiniz.

    Yerli yabancı turistlerin mutlaka uğramak istedikleri mekânlardan ilk sıralarında yer alan Rahmi Koç Müzesi, bu yıl 30’uncu yılını kutluyor. 1800’lü yılların dördüncü çeyreğinde yapıldığı bilinen bu tarihi yapının on yıllar içindeki değişim öyküsünü, bilimsel bir sanat tarihi yazısı olarak ilgiyle okuyacaksınız.

    İlk sayısı Osmanlı Türkçesiyle yapılan, Ayvalık Cumhuriyetçi Türk Gazetesi adıyla 1 Eylül 1924’te yayın hayatına başlayan, Ayvalık’ımızın yüz yıllık tarihine ışık tutacak birçok olayı yansıtması bakımından Ayvalık Gazetesi’nin yayın serüvenini, ilgiyle okuyacaksınız.

    Ayvalık Ticaret Odası'nın, Ayvalık zeytinyağına, değer bilinirliği ve yağın markalaşmasına katkı sağlamak bakımından geliştirdiği bir uygulama olan Coğrafi İşaret, zeytinyağı tüketicisinin kesinlikle okuması gereken bir yazı. Coğrafi İşaret Ayvalık zeytinyağının ayırt edici özelliklerinin belirlenmesi ve yağın elde edilmesi sürecinde üretim yöntemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığının test edilmesi, bir anlamda tescillenmesi anlamına geliyor.

    Fotoğrafını çektiği her kapıda farklı işaretler gördüğünü, kapının ardındaki, 1800’lü yıllardan günümüze kadarki ki yaşamı birlikte düşünmekten kendini alamadığını söyleyen Gazeteci-Fotoğrafçı Işık Teoman, Ayvalık sokaklarına olan hayranlığını her ortamda dile getiriyor. Ayvalık evlerinin ve kapılarının tutkunu. Sevgili Teoman, evlerin, sırlarını gizlediğini söylediği kapıların öykülerini sizler için kaleme aldı.

    Dünya zeytin ağacı sayısının %10’una sahip Türkiye’nin sofralık zeytinde ve zeytinyağı üretimindeki konumunu araştıran Prof. Dr. Kenan Mortan’ın makalesi, zeytine ve zeytinyağına farklı açılardan bakmanızı sağlayacak özellikte. Makale, Ayvalık zeytinyağının kalitesinin dünyada söz sahibi olmayı hak ettiğini, üst sıralara yerleşmesi ve kalıcı yere sahip olması gerektiğini ortaya koyması bakımından ilgi çekiyor ve merakla okunmayı sağlıyor.

    Ülkemizde 4 Kasım 1943’te, yani Ayvalık’ın yeniden inşasından yirmi yıl sonra ilk kez bir “zeytin bayramı” düzenlendiğini biliyor musunuz? Ulus Gazetesi’nin 5 Kasım 1943 tarihli sayısındaki habere göre, üreticiler tarafından düzenlenen bayrama, büyük küçük tüm üreticiler katılmıştı. Bitmedi; üretimde yer alan tüm işçiler, köylüler, komşu ilçelerden halk, bayram kortejinde yerlerini almışlar, zeytin hasadı, bayram coşkusuna dönüşmüştü. Okulların katılımıyla büyüyen bayram, beyazlar giyinmiş, ellerinde zeytin dalları, içinde zeytinyağı olan kaplarla Cumhuriyet Meydanı’nda yürüyüş yapan yöre kızlarıyla büyük bir coşkunluğa ulaşmıştı. Haberin içeriği kadar, yayımlanan fotoğraf da, coşkuyu sayfalardan alıp yüreğinize koyacak kadar etkileyiciydi.

    Ayvalık’taki yüz yıllık markalar sadece ülkemizde değil, dünya zeytin endüstrisinde de çok değer verilen bir özelliktir. Cumhuriyet’ten önce de önemli bir potansiyele sahip olan Ayvalık zeytinyağı, mübadeleyle Ayvalık’a gelen yağ üreticilerinin katkılarıyla birlikte nitelikli aşamalar kaydetmiş, yeni oluşumlar ortaya çıkarmıştır. Ayvalık’tan, iki köklü geleneğin, “yüzyıllık markalar” içinde yer aldığı, bunların, Komili ile Sabuncugil olduğunu söyleyelim ve yazıyı okumaya davet edelim.

    Ayvalık coğrafyası gerek iklim olarak, gerekse de toprak yapısı, farklı yönlerden esen rüzgârları, güneş ve nem özellikleriyle zeytin ağaçlarının mutlu olduğu özgün şartlara sahip. Tartışmasız, dünyanın en kaliteli zeytinyağının üretildiği Ayvalık… Tarım arazilerinin %80’e yakını zeytin ağaçlarıyla kaplı. Yüzyılların birikimini bugüne kadar getirmiş, yarınlara taşıyacak olan ve koruma altına alınan 81 Anıt Ağaç Ayvalık’ta. Yazıyı sahiplenerek ve gururlanarak okuyacaksınız.

    Prof. Dr. Y. Mimar Murat Eriç yazısını, Kant’ın güzel bir sözü etrafında kurguluyor; “Bizler hep başkalarının yaptığı evlerde yaşar ve başkaları için evler yaparız.”  Cansız gibi görünen evlerin, içinde yaşayan insanların anılarıyla kişilik kazandığını söyleyen Sayın Eriç’in yazısını okuduktan sonra hiçbir eve, sıradan muamelesi yapmayacaksınız.

    Ayvalık’ımızın sorunlarına dikkat çeken Gazeteci Murat Yetkin, “Ayvalık’ı Sakin Turizm Yükseltti, Vahşi Turizm Batıracak” başlıklı yazısında yıllardır çözüm bekleyen sorunları işaret etti. Yetkin, yazısında, sorunların artık ertelenmemesi gerektiğini, çözülmediği takdirde geri dönülmez yaralara neden olacağını öne çıkarıyor. Güncelliğiyle ve evrenselliğiyle ilginizi çekecek olan yazının, birçok sorunun tartışılmasına ışık tutacağı açık.

    Ayvalık’a ilk kez on yedi yaşındayken gelen, sonraki yıllarda yazlarını Cunda’da geçiren Neriman Şahin Güçhan ODTÜ Mimarlık Bölümü Dekanı, Kültürel Mirası Koruma Lisansüstü Programı Öğr. Üyesi. Ayvalık’ın doğası, mimarisi ve sıcak insan ilişkilerinin gönlünü çaldığını dile getiren Güçhan o zamandan beri Ayvalık ve çevresini keşfetmeye çalışmış, yüksek lisans tezinde de Cunda’yı ele almış. Sevgili Güçhan’ın, ekibiyle ve arkadaşlarıyla birlikte Ayvalık Kent Tarihi Çalışmaları başlığı altında yaptığı, kırk yılı aşkın bir süredir devam eden çalışmalarını anlattığı “Gönülçelen Ayvalık’a Dair” başlıklı yazısını hayranlıkla ve sahiplenerek okuyacaksınız.

    “Güneş her şeyin rengini değiştirir,” derler. Ya akşam saatleri, ya gece… Onu her an, her yerde görebiliyorsunuz ve karşılaştığınız anda Gazete Ayvalık’la özdeşleştirdiğinizi fark ediyorsunuz. Sokakları, pazarları, kaldırımları, mahalleleri, köyleri birer birer dolaşan Nilgün Kaya, bizi, Ayvalık’ın hayran olunası renkleri arasında dolaştırıyor.

    Değerli bilim insanı Prof. Dr. Ömer Özyiğit yazısında, zeytinin dünya uygarlıkları üzerindeki tarihi yolculuğunu inceledi. Zeytinin tarih boyunca yalnız besin olarak değil, ticari bir ürün olarak toplumların sosyoekonomik yaşantılarında tuttuğu yerin önemine işaret eden yazısında Özyiğit, zeytin ağacının tıp alanındaki aşamalarını kaleme aldı. Sayın Özyiğit’in büyük emek ve birikim ürünü yazısı, araştırmacılar için de çok değerli bir kaynak mahiyetinde. 

    Ayvalık’ta gerçekte kaç adanın olduğunu merak ettiniz mi? Soruyu duyanların hemen cep telefonuna sarılarak internetten araştırma yapacakları muhakkak. Garip olansa Ayvalık’ta doğup büyüyenlerin, ilgili birimlerde görev yapanların, balıkçıların, turizmle uğraşan işletme sahiplerinin verdikleri “kendilerinden son derece emin!” rakamların hiçbirinin birbirini tutmadığı; daha garip olansa söylenen sayıların ada sayısıyla örtüşmediği! Sevgili Serkan Aziz Ceyhan sizin için araştırdı, iş edindi, denizde dolaşarak birer birer saydı. Cevabı mı? Türkçe ve Rumca isimleriyle yazısında!

    “Ayvalık Caz Spor” ya da orkestra adıyla da anılan, düğünlerde, partilerde, törenlerde, türlü etkinliklerde Ayvalık’ın vazgeçilmezleri arasında yer alan Ayvalık Belediye Bandosu neredeyse yüz yaşına merdiven dayamış. Savaş Sönmez’in anlattıklarını Ayvalık’ımızın müzik tarihi olarak da okumak mümkün.

    Çağdaş Türk resim sanatında 1940’larda başlayan özgürleşme çabaları arasında, Orhan Peker’in de içinde bulunduğu kuşağın önemli bir payı bulunduğuna dikkat çeken Selçuk Kaltalıoğlu, Orhan Peker’i yazdı. Sevgili Kaltalıoğlu’nun, elinizden bırakmadan okuyacağınız, diliyle okuyucuyu etkisi altına alan yazısı aynı zamanda Türk resim sanatının 1950’lerden günümüze tarihsel gelişimini, aşamalarını da ortaya koyuyor.

    Bin sekiz yüzlü yılların son çeyreğinde Midilli’de doğan, Mübadele öncesinde Ayvalık’a gelip yerleşenlerden olan Şevket Osman Karaca, Mübadele kanunuyla oluşan komisyonda da görev almış, Ayvalık’ın saygın kişilerinden biri olarak hafızalardan silinmeyecek bir yer edinmişti. Ayvalık Ticaret ve Sanayi Odası’nın kurulmasına da önayak olan Karaca’nın, Oda’nın, bir numaralı üyesi olduğunu ortaya koyan yazı ilgiyle okunuyor.

    Zeytinyağı Duyusal Analiz Laboratuvarı kurucu panel lideri Dr. Öğr. Üyesi Suzan Kantarcı Savaş’ın, günümüzden geçmişe Ayvalık’ta zeytin mücadelesine yolculuğunu anlattığı yazısı altını çizerek okumak isteyeceğiniz bir yazı. Neden mi? Kantarcı, koklayarak ve tadarak Ayvalık zeytinyağının niteliğinin, kalitesinin, diğer yağlardan nasıl ayırt edilebileceğinin izlerini sürüyor da ondan. Zeytinyağının, zeytin meyvesinin suyu olduğunu fark ettikten sonra yağa bakışının değiştiğini söyleyen Kantarcı, zeytinyağının tadımını yaparken zeytin meyvesinin kokusunu içine çektiğini, içerisinde zaman zaman çağla badem, çimen, yaprak, enginar, taze domates gibi güzel kokulara denk gelirken rahatsız eden, kızışmış zeytin kokusu, küf kokusu, çuval kokusu gibi kokularla da karşılaştığını söylüyor.

    Ayvalık insanının uzun yıllar süren zorlu uğraşılarından biri ortak bir dilin oluşturulma çalışmalarıydı. Adalar’dan, Balkanlar’dan, Makedonya’dan ve daha birçok yöreden gelen insanların kaynaşması, ortak bir kültürün oluşturulması da zaman almıştı. Bu bakımdan, örneğin Ayvalıklı bir ozan tarafından bestelenen bir Ayvalık Türküsü’nün ya da şarkısının olup olmadığı bilinmiyordu. Ta ki sevgili Turgut Baygın’ın böyle bir türküyü bulup çıkarmasına kadar sürdü bu merak. Hasan Özdamar’ın çocukluk aşkı Ender Hanım için henüz on beş yaşındayken yazdığı şiirini Vedat Bardakçı bestelemiş ve notaya almış Nihavend makamındaki şarkının adı, "Aradım senin gibi güzeli." Turgut Baygın’ın şiirsel yazısını ilgiyle okuyacaksınız.

    Mimarlığın tamamıyla yaşama dair bir uğraş olduğuna inandığını söyleyen Mimar Vedat Tokyay “Zeytin Hasadı İçin Mimarlık, Yaşam Hasadı İçin Mimarlık” adını verdiği yazısında Ayvalık’ımızın, geleceğin modern bir kenti olarak nasıl planlanması gerektiğini tartışıyor ve birçok öneride bulunuyor.  Mimarlığın bir süsleme sanatı veya iktidara güç verme aracı değil, tümüyle insana ve insanların üretimlerine adanmış bir uğraş olduğunu dile getiren yazarın makalesi, düş gücünüzü zorlayacak, geleceğin Ayvalık’ı için önerilerde bulunduğunuzu hissedeceksiniz.

    Ayvalık’ta doğup büyüyen, geçmişten günümüze burada yaşamış olan Zeynep Kazancıgil’in “Only in Ayvalık” adını verdiği yazısında, yaşamının farklı yıllarına, aslında Ayvalık’ın farklı yıllarına ayna tutuyor. Kimi zaman eski fotoğraflardaki aile büyükleri, kimi zaman da farklı mekânların öyküleri… Hacı Leylek’i, Arap Hüseyin’i, Manici Amcayı ve Fırıldak Satan Kızını, Faytoncuları, Dolap Boğazından insanları karşıdan karşıya geçiren salcıyı, Belediye Gazinosu’nu, Şatzi Cafe’yi, Laka Çamlık’ın tamamen bostan olduğu yılları kim hatırlıyor ki şimdi? Sevgili Kazancıgil’in içten diliyle aktardığı Ayvalık yaşantısının sıcacık öykülerini okumaya doyamayacaksınız.

    Ayvalık’ımızın ve Cumhuriyetimizin 102 yılını kapsayan iki ciltlik almanağın hazırlanmasında herhangi bir siyasi destek söz konusu olmadığı gibi bu kolektif çalışmada harcamalar için katkı sağlayan değerli kurumlar da herhangi bir kâr amacı gütmedi.

    Yayınımız, projeyi destekleyen ve Ayvalık’ta bulunan, Ayna Restaurant, Bay Nihat Restaurant, Çamlık 87 otel, Deniz Yıldızı Restaurant, Callisto Hotel, Despotevi, Teo’s Restaurant, Ortunç Hotel, Sea Resort/ Sea Long Hotel, Ayvalıkzade ve Ma’adra Bağları’ndan temin edilebilir.

    Ayrıca Ayvalık’ta Zeytin Hasadı kitaplarını www.zeytinhasadi.org adresinden ücretsiz olarak indirebilir, okuyabilirsiniz.

 

AYVALIK’TA ZEYTİN HASADI 101

ISBN: 978-625-6651-93-7

Editör: Faruk Duman, Halil Genç

Proje Koordinatörü: Serkan Aziz Ceyhan

Dergi Tasarım: Turgut Baygın

Kapak Tasarım: Ali Akdamar

Web tasarım: Serdar Asaf Ceyhan

Yayıncı: Parma Yayınları

PHOTO-2025-08-14-15-35-23 (2).jpg

 

 

 

 

BASIN BÜLTENİ

Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılında Geçmişten Günümüze Ayvalık’ta Zeytin Hasadı, elinizden bırakamayacağınız, her satırını incelemek isteyeceğiniz, birçok yazısını dönüp yeniden okuyacağınız, paylaşacağınız ve kaynak göstereceğiniz, şaşırtıcı olduğu kadar merak uyandırıcı; herkese hitap eden bir başucu kitabı.

Ayvalık zeytinyağını bu denli önemli yapan nedir? Ayvalık zeytinyağı neden değerlidir? Bu soruları yanıtlayabilmek için, Ayvalık’ta zeytin ve zeytinyağının tarihine bakmak, zeytin tarımının geçmişini araştırmak, ürün veriminin ulaştığı düzeyi incelemek gereklidir.

Ayvalık Ticaret Odası Galerisi’nde sergilenen Türkiye Salon ve İlanat Gazetesi isimli  gazetede, mübadelenin ilk yıllarında Ayvalık’ta dokuz yüz bin zeytin ağacının ve yirmi dört fabrikanın bulunduğu belirtilmektedir. Bunların birçoğunda zeytinyağı ve sabun üretilmekteydi. Ayvalık’ta bugün iki milyonun üzerinde zeytin ağacı vardır. Su kıtlığına karşı dayanıklılıklarıyla bilinen ve “ölmez ağaç” olarak nitelendirilen bu ağaçlardan onlarcası altı yüz yaşın üzerindedir. Yerleri belirlenenler “anıt ağaç” olarak kayıt altındadır.

Ayvalık zeytinyağının üretildiği fabrikaların birçok binası halen korunuyor ve Ayvalık, fabrika bacalarının oluşturduğu ‘Endüstriyel Peyzajı’ nedeniyle UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Yaklaşık yüz elli yıl önce yapılmış olan Madra Zeytinyağı Fabrikası hâlâ ayakta. Sezai Ömer Bey’in (Madra) 1917’de Midilli adasından İstanbul’a gelerek yağ ve sabun ticaretine başlaması, 1920’lerin başında Ayvalık’a yerleşmesi fabrikaya yeni bir yapısallık kazandırmış. 1888’de yapılan ve Ziya Şükrü Şensal tarafından 1940 yılında zeytinyağı fabrikası olarak düzenlenen Altınova’daki Aktepe Zeytinyağı Fabrikası da üretimini sürdürmektedir.

Ayvalık zeytinyağı üretiminin köşe taşlarından biri de, Keremköy’deki Gümüşlü Zeytinyağı Fabrikası’dır. Pirina üretimi de yapılan fabrikada binanın birçok birimi sabunhane olarak kullanılmıştır.

Ayvalık’ın ilk belediye başkanlarından olan, zeytine ve zeytinyağına ilgisi aileden gelen Muhip Özyiğit, yurt dışındaki eğitimi sırasında dünyadaki zeytinyağı üretimini araştırmış ve farklı ülkelerde ne tür çalışmaların yürütüldüğü hakkında bilimsel çalışmalar yapmıştır.

Kitabın kapak fotoğrafına ayrı bir parantez açmak gerekiyor: Ozan Sağdıç, doksan yaşında ve Ayvalık havalisinde Kuvayı Milliye kuvvetlerini örgütleyen, siperlerde savaşan kahramanlardan birinin torunu. Sanatçı, fotoğraf sanatında saygın bir yere sahip olan arşivini açtı ve bize bu fotoğrafı hediye etti.

Atatürk’ün yakın dostu Afganistan Kralı Amanullah Han’ın kızı Prenses Naciya’nın Ayvalık’a gelin gelmesi de Ayvalık’ın ışıltılı hatıraları arasındadır. Hümeyra Gücük’ün anlattıkları, içinizi ısıtacak. Kuvayı Milliye kahramanlarından Doktor Fazıl Doğan’ın gelini Prenses Naciya, gününün önemli bir bölümünü kocası İlter Doğan’ın yağ ve pirina fabrikasında geçiriyordu.

Tarihi Ayvalık Vakıflar Zeytinyağı Fabrikası’nın, Mimar Suzan Özyiğit tasarımıyla Ayvalık Zeytin Galerisi’ne dönüştürülmüş hali, ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görmekte, hayranlıkla izlenmektedir.

Bugün, Ayvalık’ın zeytinyağı üretimindeki bu kültürel birikimi özenle sürdürülmekte, onlarca fabrikada bu anlayışla üretim yapılmaktadır. Ayvalık zeytinyağının nefasetini, başka yörelerde elde edilen zeytinyağlarından ayıran özelliklerden biri, sıkımı sırasında hiçbir kimyasal işlem görmemesidir. Prof. Dr. Artun Ünsal’ın, Ölmez Ağacın Peşinde adlı kitabında anlattığı üzere Ayvalık zeytinyağı, yağların analitik değerleri, renk, koku, asit oranları karşılaştırılarak elde edilen “Şeref Tablosu”nda ilk sırada yer almaktadır.
 

Türkiye’de ilk kez kutlanan Zeytin Bayramı’nın 4 Kasım 1943 tarihinde Ayvalık’ta yapıldığını da pek az insan bilmektedir. Üreticiler tarafından düzenlenen bayrama, büyük küçük tüm üreticiler, işçiler, halk ve okullar katılmış, bayram gece geç saatlere kadar eğlencelerle sürmüş.

Bu arada Ayvalık’ın sadece Türkiye'de değil uluslararası düzeyde de bilinen saygın bir kurumu var: Prof. Dr. Filiz Ali’nin kurucusu olduğu Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi. AIMA’nın direktörlüğünü yapan Filiz Ali, halen, Avrupa Müzik Konseyi Türkiye temsilciliğini de sürdürmektedir. AIMA, 15. Zeytin Hasat Festivali’nde, Ayvalık Taksiyarhis Kilisesi Anıt Müzesi’nde konser düzenlemişti.

 

Kitapta yer alan yazılardan biri de, kendilerini, “İnsan ve zeytin ağacının asırlık dostluğuna dayanan saygı, sevgi ve birlikteliğin hikâyesi,” olarak tanımlayan, binlerce çocuğumuza müziğin büyülü dünyasıyla tanıştıran Zeytin Çekirdekleri’ne ait.

Yağın değer bilinirliği ve markalaşmasına katkı sağlamak bakımından geliştirilen bir uygulama olan Coğrafi İşaret, kitapta ilgi çekecek konulardan biri.

Tokenların atası sayılabilecek olan Ayvalık Zeytin jetonları, kitaptaki şaşırtıcı yazılardan biri.

Zeytin tarımının gelecekte nasıl olacağı, zeytin hasadı ve kentleşme uyumu, gelişen teknolojinin üretimi nasıl değiştirebileceği ilgiyle okunacak yazılardan.

Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılında Geçmişten Günümüze Ayvalık’ta Zeytin Hasadı, Ayvalık ve Ayvalık zeytinyağı kültürü üzerine yazılmış yazılardan oluşan nitelikli bir seçki. Farklı eğitimlerden ve disiplinlerden gelen, Ayvalık’ta yaşayan ve yaşamış birbirinden değerli altmış beş düşün insanının zeytine, şiir, öykü, anı, deneme, makale ve fotoğraflarla sağladığı katkı, bilimsel, edebi, sanatsal ve güncel bir bakış yelpazesi oluşturuyor.
Prof. Dr. Abdullah Soykan, Ahmet Topçu, Arzu Acurol, Prof. Dr. Ayhan Gökdeniz, Aylin Baydar, Aylin Onart, Aysun Kara, Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu, Azize Tan, Bahar Alan, Batuhan Sarıcan, Prof.Dr. Bedri Karayağmurlar, Berrin Akın Akbüber, Bilge Yılmaz, Burcu Yaroğlu, Bülent Güldal, Bülent Şentay, Ceren Atasoy, Cevat Çapan, Derya Sönmez, Erkal Coşkun, Esme Aras, Feyza Hepçilingirler, Gönül Aksoy, Gül Gürsoy, Gültekin Emre, Günsu Başer, Hakan Dinç, Halil Genç, Halil Sucu, Prof. Dr. Hasan Kazdağlı, Hayri Kaan Köksal, Hümeyra Gücük, Kadri Kaya, Kemal Urgenç, Leylâ Çapan, Mehmet Cavlı, Melek Şahin Kayaş, Mevlüt Âsar, Prof. Dr. Y. Mimar Murat Eriç, M. Müjdat Soylu, Nihan Taştekin, Nilgün Kaya, Onur Çalı, Ozan Sağdıç, Ömer Madra, Önder Aksoy, Özge Gürcan, Pelin Özer, Pınar Tekin, Reyhan Yaman, Salih Madra, Prof. Dr. Sedat Aybar, Selda Genç, Serdar Asaf Ceyhan, Serkan Aziz Ceyhan, Suat Kaçak, Şebnem Ocak Kahraman, Şerif Kaynar, Taylan Köken, Turgay Fişekçi, Turgut Baygın, Uğur Dündar, Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok, Zeynep Kazancıgil. Ayvalık’taki yaşamlarını, tarihsel ve kültürel birikimlerini gönül ortaklığıyla bizimle paylaşan katılımcılara içtenlikle teşekkür ediyoruz.

Yayınımız, projeyi destekleyen ve Ayvalık’ta bulunan, Ayvalıkzade, Çamlık 87 Hotel, Deniz Yıldızı Restaurant ile Macaron Kolonyacısı’ndan temin edilebilir. Bunun dışında meraklı okurlar www.zeytinhasadi.org sitesinden de kitaba ulaşabilirler.

Editör: Halil Genç

Proje Koordinatörü: Serkan Aziz Ceyhan

Tasarım: Turgut Baygın

Yayıncı: Parma Yayınları.

zeytin hasadı.jpg
Cumhuriyetin-Yüzüncü-Yılı-Ayvalık-Zeytin-Hasadı (2).jpg
Cumhuriyetin-Yüzüncü-Yılı-Ayvalık-Zeytin-Hasadı (4).jpg
Cumhuriyetin-Yüzüncü-Yılı-Ayvalık-Zeytin-Hasadı (3).jpg
Cumhuriyetin-Yüzüncü-Yılı-Ayvalık-Zeytin-Hasadı (1).jpg
Ayvalık-ta-Zeytin-Hasadı-101-kapak.jpg
  • Instagram
  • Facebook
  • X

Dilek ve önerileriniz için bize yazabilirsiniz.

bottom of page