Zeytinden gelen temizlik: Ayvalık'ta sabun üretiminin tarihi-Prof. Dr. Recep Efe, Prof. Dr. Abdullah Soykan, Prof. Dr. İsa Cürebal
- Zeytin Hasadi Dergisi
- 30 Ağu
- 9 dakikada okunur
Sabun bir temizlik aracı olup, yağlı ve kirli materyallerin yüzeyini temizlemek için kullanılan bir ürün olarak tarif edilebilir.
Sabun kelimesinin kökeni hakkında yeterli etimolojik bilgi bulunmamaktadır. Mısır hiyerogliflerinde, Sümer çivi yazısında sabun yerine kullanılan bazı kelimeler vardır. Sabun kelimesinin Latince “sebum” (donyağı) kelimesinden türediği ileri sürülmektedir. Latince’de sapo, Yunanca’da sapon, İtalyanca’da sapone, Almanca’da seife, Fransızca’da savon, Fince’de saippua, Macarca’da szappan, İngilizce’de soap, Arapça ve Türkçe’de sabun kelimelerinin aynı kökenlidir.
Sabun için kullanılan “sapo” sözcüğü Roma yakınlarındaki Sapo dağı ile ilgilidir. Sapo Dağı’nda tanrılara kurban olarak yakılan hayvanların yağları ile odun küllerinin yağmurlarla birlikte Tiber nehrine akması ve nehirde çamaşır yıkayan kadınların bu kaygan karışımın çamaşırlarını temizlemesinden bahsedilir. Bu hadise ile ilgili herhangi bir belge ve kanıt bulunmamakta ve sadece efsane olarak değerlendirilmektedir.
Günümüzdeki temizlik amaçlı kullanımı dışında rahatlatıcı, tedavi edici, dinlendirici özelliklerinden dolayı da kullanılır. Sabunun insanoğlu tarafından uzun zamandır kullanıldığı düşünülmektedir. Tarih boyunca çeşitli maddelerden üretilen sabunun hammaddesi zaman içinde değişmiştir. Bilinen en eski sabun, yağ, kali (kül), potasyum, sodyum ve tuz karışımının kaynatılmasıyla elde edilerek Mezopotamya’da Sümerler tarafından kullanılmıştır. Eski Mısır, Fenike ve Grek uygarlıklarında çeşitli temizlik araçlarıyla birlikte kullanılan, hamamların yaygınlaştığı Roma döneminde en önemli temizlik malzemesi haline gelmiştir. Vezüv yanardağının lavları altında kalan Pompei’de yapılan kazılarda M.Ö. 2’nci yüzyıla ait, sabun imalathanesi olduğu tahmin edilen yapı kalıntıları ürünün tarihteki önemini ortaya koymaktadır.
M.S. 5. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla sabunun Batı kültüründeki yeri değişmiştir. Orta Çağ’da çamaşır yıkama alışkanlığının yaygınlaşmasıyla önemli ve değerli bir takas ürünü haline gelmişken pahalı olmasından dolayı kullanımı azalmıştır. Lüks maddeler arasında sayılması temizliğin ihmal edilmesine yol açmıştır. Bu yüzden Avrupa’da 13 ve 14’üncü yüzyıllarda çıkan veba salgınları kitlesel ölümlere yol açmıştır. İngiltere’de de üzerindeki yüksek vergi yükü nedeniyle kullanımı azalan sabunun önemi 19’uncu yüzyılda anlaşılmış ve uygulama 1853’te kaldırılmıştır. Buhar makinesinin kullanıma başladığı 18’inci yüzyılda yaşanan birçok gelişmenin yanında sabun üretiminde de önemli değişiklikler olmuştur. pH derecesi yüksek olan sert suda köpürmediğinden, yıkama amaçlı olarak 1930’lu yıllarda geliştirilen deterjanlar kullanılmaya başlamıştır. Fransız kimyager Eugène Chevreul’ün yüzyıl sonunda yağ asitleri üzerine yaptığı bilimsel çalışmalar sonrasında, sabun önce bir endüstri ürünü, ardından da çağdaş toplumlarda en çok kullanılan gündelik tüketim malzemelerinden biri olmuştur.
1863’te, Belçikalı kimyager Ernest Solvay tarafından, amonyak soda süreci uygulanmaya başlanmış, karmaşık ve pahalı olan Leblanc sürecinin yerini daha ucuz ve kolay üretilebilen Solvay yöntemi almış, üretim daha da kolaylaşmıştır.
Türk ve İslam dünyasında temizlik kavramına oldukça önem verilmiştir. Türkler, yaklaşık 11’inci yüzyıla kadar sabun yerine, soda, çöven, saparna, sabun otu, süt kökü, kaşık otu, kılaya kavuğu, acı ağaç, tavşankulağı, hintkestanesi gibi saponinli bitkiler, kil ve kül kullanmıştır. Türklerin İslamiyet’i kabul etmesiyle birlikte temizlik kavramı bir kat daha önem arz etmiştir.
Sabunculuk, Orta Çağ’da İslam ülkelerinde gelişerek önemli bir imalat kolu olmuştur. İbn-i Batuta üretilen sabunların Mısır’a ve Şam’a gönderildiğinden ve el yıkamak için kırmızı, sarı ve kokulu sabunların üretildiğinden söz eder. Suriye, Halep ve Filistin’de üretilen sabunlar, 15’inci yüzyıla kadar diğer ülkelere ihraç edilmiştir.
Önceleri kali ve zeytinyağı ile üretilmiş, daha sonra kalinin yerini Avrupa’dan ithal edilen endüstriyel soda almıştır. Kali tuzlu topraklarda ve kıyılarda yetişen dikenli bir bitkidir. Latince Salsola kali, Türkçe’de ise döngele veya soda otu olarak bilinir. Bu bitki yakılarak sabun yapımında kullanılan alkali külü elde edilir.
Anadolu Selçukluları zamanında Anadolu’nun çeşitli yerlerinde bulunan sabunhanelerde sabun üretilmiştir. Bu sabunlar Avrupa’ya ihraç edilmiştir.
Osmanlı dönemine bakıldığında sabun yapılışına dair bilgiler, Hezarfen Hüseyin Efendi tarafından yazılan ve 17’nci yüzyıl kanunnâmesi olan Telhisü’l-Beyan Fi Kavanin-i Al-i Osman’da yer alır. Osmanlılar zamanında bu üretim devam etmiştir. Ayrıca Halep’in civar yerleşimlerinden olan İdlip, Antakya, Nablus, Şam, Humus ve Hama’daki sabunhanelerde üretim yapılmıştır. Arşiv belgelerinde sabun üretiminde kullanılan hammaddeler, sabunun kalitesi, ticareti ve üretim merkezleri gibi konular bulunur. Sabun üretiminde çeşitli maddeler kullanılsa da hammaddesi zeytinyağı olan sabunlar kaliteli olduğu için daha çok tercih edilmiştir. Sadece zeytinyağından üretilen sabunlar her zaman daha revaçta olmuştur. Bir dönem bu sabunlar Girit, Kandiye ve Midilli’de üretilmiştir.
Sahip olduğu hamam kültüründen dolayı, Türkler sabunu gündelik hayatın değişmez öğelerinden biri olarak kullanmışlardır. Anadolu’nun geleneksel temizlik malzemeleri olan çöven, saparma, sabun otu, süt kökü, kaşık otu, saponinli maddeler ve odun külüyle birlikte sabun da yüzyıllar boyu kullanılmıştır. 15’inci yüzyılda zeytinyağından sabun yapımında büyük bir gelişme olmuş ve sabunculuk Osmanlı'nın önemli sanayi kollarından biri haline gelmiştir. Sabuncular özel günlerde düzenlenen törenlerdeki esnaf alaylarında yer almıştır. İmparatorluk sınırları içinde birçok yerde sabun üretilmiştir. Sabunhane denen ve şahıslara ait imalathanelerin yanında miri, yani devlete ait üretim tesisleri de vardı. Fatih Sultan Mehmet, II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman devirlerinde sabun üretimi, fiyatı, kalitesi, alım-satımı ve sabunculukla ilgili birçok kanuni düzenleme yapılmıştır. Odun külüyle zeytinyağını suda kaynatarak elde edilen zeytinyağı sabunu da Anadolu’nun geleneksel ürünlerinden biri olarak tanınmıştır. Sabunun hammaddesi zeytinyağı veya iç yağıydı. Ekonomik değeri fazla olan ve tercih edilen ise zeytinyağından imal edilen sabundu. Günümüzde sabun üretiminde yaygın olarak kullanılan maddeler yağ, kostik, su ve tuzdur.
19’uncu yüzyılın başlarına kadar Osmanlı’da sabun küçük imalathanelerde üretilmiştir. 1873’den itibaren özel fabrikalar yurt dışından getirilecek makine, alet ve edevata gümrük muafiyeti ve vergi indirimi uygulanmış ve sabunhane sahipleri Avrupa’dan getirttikleri buhar makineleri, kazanları, çarkları ve buna benzer edevatları ya yeni inşa ettirdikleri ya da mevcut olan sabunhanelere yerleştirerek seri üretime geçmişlerdir.
Osmanlı Devleti’nde sabunun önemli bir ihracat ürünü ve bazı merkezlerin ana sanayisi olduğu görülür. 19’uncu yüzyıl sonu ile 20’nci yüzyıl basındaki kayıtlarda, Kudüs, Şam, Halep, Antakya, Antep, Kilis, Girit, Hanya, Resmo, Kandiye, Midilli, Ayvalık, Edremit, Kemer-i Edremit (Burhaniye), İzmir, Aydın, Nazilli, Selanik gibi yerler sabun üretim merkezleridir.
Ayvalık’ı çevreleyen zeytinlikler sayesinde ve Midilli’den gelen Rumların katkılarıyla, burası 19’uncu yüzyıldan itibaren zeytinyağı-sabun sanayisi ve ticaretiyle ön plana çıkmıştır. 1888 tarihli Karesi Salnamesi’ne göre, Ayvalık’ta imal ve ihraç edilen ürünlerin başında zeytinyağı ve sabun gelir. Bu dönemde Ayvalık’ta sabun imalathane sayısı 30’a kadar çıkmıştır.
1923 Lozan Antlaşması’yla birlikte nüfus mübadelesi ile adalardan gelen mübadillerden zeytincilik ve sabunculuk mesleği ile uğraşanlara Ayvalık, Edremit gibi merkezlerde zeytinyağı fabrikaları sabunhaneler verilmiştir. Bunlar üretime devam ederken yeni fabrikalar da kurulmuştur. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ayvalık sanayi ve ticaretinin büyük bir kısmını sadece zeytinyağı ve sabunculuk oluşturmuştur (Çiftyürek 2021)
Ayvalık’taki hemen hemen bütün mengene, yağhane ve zeytinyağı fabrikalarında sabun imalatı da yapıldı; bazılarında sabun yapımına özel bir bölüm ayrıldı. Burhaniye ve Edremit gibi merkezlerde de görülen sabunculuk daha çok Ayvalık’ta gelişmiştir.
GÖRSEL: Gümüşlü fabrikası. Ayvalık’ta zamanın önemli zeytin, zeytinyağı ve sabun fabrikalarından biriydi.
GÖRSEL: Gümüşlü fabrikasındaki sabunhane
KUTU: Osmanlı döneminde sabun için yeterli zeytinyağı üretimi olmayan İzmir ve Ayvalık’taki sabunhanelerin hammadde ihtiyacını uzun yıllar Midilli karşılamıştır. Osmanlı döneminde Girit sabun üretimiyle ün yapmıştır.
18’inci yüzyılda Halep ve Girit sabunları Avrupa’da değişik ülkelere ihraç ediliyordu. Özellikle Kandiye sabunları çok meşhurdu. Bu nedenle Midilli ve Edremit Körfezi’nde üretilen sabunlara “Girit Sabunu” damgası vurularak satılmaya başlanmıştır. Bu taklitçilik girişimi Giritli sabun üreticilerinin şikâyetine neden olmuştur. Edremit yöresinde genellikle zeytinyağı fabrikalarının yanında yer alan sabunhaneler, başta Ayvalık olmak üzere, Cunda, Burhaniye, Havran ve Edremit’teydi. Osmanlı topraklarındaki zeytinliklerin bulunduğu Ege kıyıları, İzmir, Midilli, Girit, Kızılcatuzla (Ezine), Urla, Şam, Halep, Nablus, Rakka ve Trablusşam sabun üretilen yerler olarak sıralanırken, üretimin büyük bir bölümü, saray, ordu ve halkın ihtiyacını karşılamak üzere “Dersaadet Tahsisatı” olarak ayrılıp İstanbul’a gönderiliyordu.
Ayvalık’ın da dâhil olduğu Edremit Yöresi’nde hemen hemen bütün yağhanelerde sabun imalatı yapılmıştır. Fabrikalarda yağ sıkımı ilk planda olup bir bölümü sabun yapımına ayrılmıştır. Sabunculuk daha çok Ayvalık’ta gelişmiş, Burhaniye, Edremit, Havran gibi merkezlerde sabunculuk daha az yapılmıştır.
GÖRSEL: Sabunculukla ilgili ambalaj etiketi GÖRSEL: Sabun mührü ve sabun GÖRSEL: Sezai Madra-Sönmez sabunu
Zeytinyağı sabunu odun külü ile zeytinyağının suda kaynatılması ile yapılır. 3 litre su, kostik ½ kg soda (sodyum hidroksit) ve 3 litre sızma zeytinyağından sabun yapılabilir. Soda ve su ısıtılırken aynı yönde karıştırılır. Karıştırma işlemi çözünme yanı birbirine tamamen karışıncaya kadar devam eder. Daha sonra zeytinyağı ilave edilir. Bu aşamada beyazlatıcı, koku veren maddelerin eklenebilir. Ateşten alınarak karışım kalıplara dökülür ve birkaç gün soğumaya bırakılır. Bu sürede sabun katılaşır ve istenilen şekilde kesilerek parçalara ayrılır.
GÖRSELLER (ÜÇ ADAM): Sabun için yapılmış kalıp mühürü, paket etiketi kalıbı.
Osmanlılar döneminde sabun imalatı ve tüketimin yaygın olduğunu gösteren arşiv belgeleri vardır. Sabunculuk Osmanlı Devleti'nde önemli bir imalat ve sanayi kolu olmuştur.
GÖRSELLER (İKİ ADET): Osmanlıca ve Rumca yazılı bir sabun (solda). Gümüşlü fabrikasında yapılmış bir sabun (sağda).
20’nci yüzyılın ikinci çeyreğinde Edremit Körfezi’nde çok sayıda iskele, zeytin ve zeytinyağı ticaretinde önemli rol oynamıştır. Zeytin ve zeytinyağı yöre ekonomisine büyük katkı yapmış, refah düzeyinin yükselmesini sağlamıştır. Osmanlı başkentinin (İstanbul) zeytinyağı ve sabun ihtiyacı Edremit yöresinden karşılanmıştır. Ayvalık ve Edremit’te bulunan iskelelerden büyük şehirlere zeytinyağı gönderilmiş ve ihraç edilmiştir.
Ayvalık ve Edremit’in İstanbul’a yakınlığı ve deniz yolu ile kolay ulaşılabilir olması burada yetiştirilen ürünlerin teminini kolaylaştırmıştır. İstanbul’a gönderilen malların başında zeytin, zeytinyağı ve sabun gelmektedir. Zeytin, zeytinyağı ve sabun Edremit ve çevresinin önemli ekonomik gelir kaynaklarını oluşturur. Osmanlı döneminde zeytinliklerin çoğu vakıf arazileri şeklindeydi. Yöreye yapılacak birçok iş vakıf zeytinliklerinin gelirleriyle yapılırdı.
GÖRSEL: 20’nci yüzyılın ilk yarısında Ayvalık’ın görünüşü. Zeytinyağı ve sabun fabrikalarının bacaları dikkat çekmektedir.
1923 Lozan Antlaşması’nda yer alan Mübadele öncesi Ayvalık’ın nüfusu Rumlardan oluşmaktaydı. Türkler, şehirde sadece yönetici olarak bulunuyordu. Bu nedenle ticaret Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler tarafından yapılmaktaydı. Zeytinyağı ve sabun üreticilerinin büyük çoğunluğu Rumdu. Imprimerie Commerciale G. Timoni'de basılan ve 1896'da çıkan yıllıkta yer alan bilgiler bunu açıklamaktadır. Bun göre kentte 75 yağ fabrikası (eski sistem), 24 sabunhane bulunmaktadır. Yağ ve sabun tüccarları ise;
Adhamandiadès A., Adhamandiadès D., Albani Kardeşler, Ambazadellis S. G., Anaguostou H, Baroutis J. ve ortakları, Baxevanelli Kardeşler, Boudalas A., Caldi Kardeşler, Carali J., Catzacoulis A., Christodoulos G., Cotta Kardeşler, Courahanis P. ve Tzakoudelis, Dadioti Kardeşler, Dimitriakelis ve ortakları, Dimitriakelis N., Garbis C, Georgala C. ve A. Gjorgala A. Kardeşler, Georgala D. ve G. Ghonatas D. et Fils. Goutta A. Kassâpis J. Kerestedji B. Limbussi Efs. et Co. Malelis Frères, Mariano et Co, Mélos et Co. Mililynéos E. Nakeli Ch. Pandazelos Efs, Papamarcos G. Papoucas D., Laurent, Rasco G, Sighanos G., Stronguili M., Theologo Kardeşler, Valsamakis A., Xenakis G., Yalandclis S., Yiarlos A. dır. (Hezarfen, 2017, Köksal). Görüldüğü gibi listede hiç Müslüman Türk yer almamaktadır.
GÖRSEL: 20’nci yüzyılda sabun üretiminde önemli bir yere sahip olan Sezai Ömer Madra Sabunhanesi
19’uncu yüzyılın ilk yarısında Ayvalık zeytinyağı sabun üretiminde büyük aşama kaydetmiştir. Özellikle Lozan anlaşması sonucu yapılan mübadele bu sanayi kolunda önemli bir dönüm noktası olmuş ve Edremit yöresinde sahil kesiminde çok sayıda fabrika faaliyete geçmiştir. Yörede üretilen zeytinyağı ve sabun sadece Türkiye’de değil birçok ülkeye de satılmıştır. Zeytinyağı ve sabunun ticari olarak satış yerleri hen Ayvalık’ta ve hem de İstanbul’da bulunuyordu. Ayvalık’la yağ ve sabun tüccarlarının İstanbul’da Eminönü Yağ İskelesi’nde büroları vardı. İç ve dış satımların çoğu buradan yapılmaktaydı.
Komili, Madra, Sönmez aileleri Ayvalık’ta zeytin, zeytinyağı ve sabun ticaretine ilk sıralarda geliyordu. Sezai Ömer Bey 1917 yılında Midilli adasından İstanbul'a gelerek Yağ İskelesi No:5 ve 11’de yağ ve sabun ticaretine başlamıştır. Daha sonra 1920’de Ayvalık'a yerleşmiştir.
Komili ailesi de Mübadele ile Ayvalık’a gelmiştir. Komili ailesinin dedeleri Hasan Bey Midilli’nin Komi köyünde doğmuştur. Zeytinyağı ve sabun imalatına da Midilli’de 1878 yılında başlamıştır. Midilli’deki firmanın adı Dizdarzade Komili Hasan Bey ve Oğulları’dır.
KAYNAKLAR
Akdoğan, M. (2011). “Yağın Sabuna Dönüşmesi”, 1. Ulusal Helal ve Sağlıklı Gıda Kongresi, Ankara, s. 45-47.
Akın, B. (2014). Osmanlı’nın Son Dönemlerinde Ayvalık ve Yakın Çevresinde Endüstri ve Ticaret Yapıları, (Basılmamış Doktora Tezi), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Çanakkale.
Akın, B. (2015). “Bir Kentin Kimliği: Ayvalık Zeytinyağı ve Sabun Fabrikaları”, IV. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi, Bildiriler Kitabıı, İstanbul, s. 217-234.
Anonim (1998). İngiliz Konsolosluk raporlarına göre İngiliz ticareti 1864-1914, İzmir: İzmir Ticaret Odası Yayınları.
Anonymous (1914). “Aïvali” (Ayvalık). Annauaire Oreintal, Commerce, Indıstrie, Administration, Magistrature, De L’Orient 1914, Editeur-Propriétaire, The Annauaire Oreıental Ltd, Galata, pps.1327- 1328.
Arıkan, Z.(2006). Midilli- İstanbul Arasında Zeytinyağı Ticareti, Tarih Araştırmaları Dergisi, XXV,40, s.1-28.
Asımgil, B. (2018), “Bölgesel Kalkınma Aracı Olarak Geleneksel Üretimin İzleri Ayvalık Zeytinyağı Fabrikalarının Fiziksel Çevreye ve Kültürel Kalkınmaya Katkıları”, III. Uluslararası Bozok Sempozyumu Bildiri Kitabı, Yozgat, s. 203-211.
Ayvaz, M. (2007). “Edremit’li Fethi Usta’yla Zeytinyağı Sabununun Öyküsü”, Ekoloji Dergisi, S. 14, s. 1-7.
Bosart, L. W. (1924). “The Early History Of The Soap Industry”, Journal Of The American Oil Chemists Society, 1/2, America, s. 76-80.
Boulanger, P. P. (2008). “Le Savon De Marseille”, La Revue Culturelle De La Ville De Marseille, No: 221, s. 5-11.
Cervati, R. C. (1909). Annauaire Oriental du Commerce de L’Industrie, De L’Administration Et De La Magistrature, Constantinople.
Çiftyürek, M. (2021) Türkiye’de Sabunhaneler. Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı Doktora Tezi.
Doğan, F. (2007). Osmanlı Devleti’nde Zeytinyağı (1800-1920), (Basılmamış Doktora Tezi), Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalı, İktisat Tarihi Bilim Dalı, İstanbul.
Efe, R., Soykan, A., Sönmez, S., Cürebal, İ. (2010). Edremit’in Anıtsal ve Korunmaya Değer Ağaçları. Karakutu Yayınları, s. 405, ISBN:978 6051 200 06 04
Efe R., Soykan A., Cürebal İ., Sönmez S. (2011). Dünyada, Türkiye’de, Edremit Körfezi Çevresinde Zeytin ve Zeytinyağı. Edremit Belediyesi Kültür Yayınları No: 6.
Efe, R.; Soykan, A., Sönmez, S., Cürebal, İ. (2011). Burhaniye: Doğal Kaynak Değerleri. 384 s. Sistem Ofset, ISBN: 978-605-62253-1-4, Ankara
Efe, R.; Soykan, A., Cürebal, I., Sönmez, S. (2011). Olive and Olive Oil Culture in the Mediterranean Basin. In: R. Efe, M. Öztürk, S. Ghazanfar (Eds.) Environment and Ecology in the Mediterranean Region. Chapter 5, pp.54-64. Cambridge Scholars Publishing. ISBN (10): 1-4438-3757-1, ISBN (13): 978-1-4438-3757-6. Newcastle, U.K.
Efe, R., Soykan A., Cürebal, İ., Sönmez, S. (2013). Edremit Yöresi Yağhaneleri, Geçmişten Günümüze Zeytin, Zeytinyağı ve Sabun Sanayii”, Ana Gıda, Anadolu Grubu, Mataş Matbaacılık A.Ş., İstanbul.
Efe, R.; Soykan, A.; Cürebal, İ.; Sönmez, S. (2016). Türkiye’de Yetişen Zeytin Çeşitlerinin Özellikleri ve Coğrafi Dağılışı. Zeytin Kitabı (Editör: E.G. Naskali) s. 37-79, Kitapevi Yayınları, İstanbul.
Efe, R.; Cürebal, İ.; Soykan, A.; Sönmez, S. (2016). Türkiye’de Zeytin ve Zeytinyağı Terminolojisi. Zeytin Kitabı (Editör: E.G.Naskali) s. 93-118. Kitapevi Yayınları, İstanbul.
Efe, R.,Soykan, A.,Cürebal, İ. Sönmez, S. (2018). Ayvalık’taki Anıt, Anıtsal ve Korunmaya Değer Zeytin Ağaçları Yayınlanmamış Proje.
Ergelen, F. (2017), “Ayvalık-Gümüşlü’de Bir Zeytinyağı Fabrikası”, Bizim Ayvalık, S. 23, Ayvalık, s. 16-17.
Hunt, J. A. (1999).. “A Short History of Soap”, The Pharmaceutical Journal, Vol. 263, s. 985-989.
Mutaf, A. (2003). Salnâmelere Göre Karesi (1847-1922), Balıkesir: Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı Yayını. Balıkesir.
Öztürk, S. (2002). “Osmanlı Devleti’nde Sabun Sanayii”, Türkler, C. 10, Ankara, s. 781-790.
Riley, F. (2002). Olive oil production on Bronze Age Crete: Nutritional Properties, processing methods and storage life of Minoan olive oil. Oxford Journal of Archeology, 21(1), 63-75.
Routh, H. B., Bhowmik, K. R., Parish, L. C., Witkowski, J. (1996). “Soaps: From the Phoenicians to the 20th Century-A Historical Review”, Clinics in Dermatology, 14/1, America, s. 3-6.
Sanrı, S. (1939-1940). Ayvalık ve Ayvalık Mıntıkasında Sabunculuk, İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü, Mezuniyet Tezi, İstanbul.
Sarıyıldız, G. (2003). “İstanbul Sabun Tahsissatı ve Bu Tahsisatta Sabuncu Esnafının Yükümlükleri”, Osmanlı Öncesi İle Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemlerinde Esnaf ve Ekonomi Semineri, cilt 2, İstanbul, s. 363-373.
Şentay, G. (2016). “Gümüşlü Fabrikası”, Ayda Bir Ayvalık, S. 23, s. 22-25.
Tayar, M. (2014). “Küllerin İnsanlığa Hediyesi: Sabun-II Sümerlilerden Günümüze Sabunun 5000 Yıllık Tarihi”, Dünya Gıda, S. 19, İstanbul, s. 67-71.
Terzi, E. (2006). The 19 th century olive Oil ındustry in Ayvalık and its impact on the settlement pattern, Unpublished master’s thesis, The Graduate School of Social Sciences of Middle East Technical University, Ankara
Zohary, D., Hopf, M, Weiss E. (2012). Domestication of plants in the Old World: The origin and spread of cultivated plants in Southwest Asia, Europe, and the Mediterranean basin. Oxford, UK: Oxford University Press.

















Yorumlar