top of page

Hasadı Resimlemek-Ayşın ÖZEN


Benim zeytinle hikâyem yıllar önce başladı. Ayvalık’a yerleşene kadar zeytin benim için sadece kahvaltılıktı. Yeşili, siyahı vardı. Moru, grisi olduğunu bilmezdim. Zeytinin ne denli özel bir meyve olduğunu da yıllar sonra öğrendim.

    Zeytin ağaçlarına âşık biri girdi hayatıma. Onun ağaçların arasında gezerken tek tek yaprakları, çiçekleri sevdiğini, yavru zeytinlere nasıl dokunduğunu, kokularını nasıl içine çektiğini, onlara nasıl tatlı sözler söylediğini özenerek izledim. O öğretti bana zeytinin inceliğini, bereketini. Ben de zeytinlere tek tek bakmaya başladım. İrili ufaklı, benekli beneksiz… Özellikle de çiçekleri, yaprakları… Bir yaprakta birkaç renk… Bir yüzü pütürlü, bir yüzü pürüzsüz. Ve çağla kokulu.

    Zeytinin çiçek açması, o çiçeklerin taneye dönüşmesi, toplanır kıvama gelmesi, hasat… Hepsi beni çok etkiledi. Zeytinlerin toplanma işlemi bittikten sonra ağaçta ya da yerde kalanları toplayan “Başakçı” tabir edilen insanlar, başka bir hikâye. Ya “delice?” Adı bile büyüleyici!   

Çocukluğu apartman dairelerinde geçen ben, artık zeytinlerin arasında dolaşmaya can atıyordum. Bu ölmez ağacın resimlerini yapacaktım illaki.

    Böylece, zeytin toplayan kadınları çizerek naif resme başladım. Onların sabahın kör karanlığında traktör kasalarında zeytine gitmeleri, kalın şallarla sardıkları bedenlerinin altındaki renkli giysileri, hepsi ayrı bir resimdi. Molalarda zeytinyağı ve ekmek peynirden oluşan sofraları, sanki yorulan onlar değilmiş gibi yaptıkları sohbetler, eğlenceli kahkahaları, o kuru ayazda yaktıkları ateş gibi sımsıcaktı. Zeytin hasadı resimlerim giderek çoğalmaya başlamıştı.    Gün doğarken, ateş sönerken, ağaçta, molada onlar topluyordu, ben boyuyordum. Fırçamın ucundaki renkler, zeytinin bütün renklerini barındırıyordu. Sabah ışıltılarını, karatavukların seslerini, kaynayan çayın kokusunu hissediyordum boyarken. Onlarca hasat çizdim, boyadım. Boyadıkça, mutlu oldum.

    Meyvesi, yaprağı, dalı, mevsimi, gölgesi… Zeytin ağaçlarının her zerresi çok değerli. Rüzgârlı bir Ayvalık sabahında uzun uzun baktım onlara. Bin yıl önce burada olan ağaçlar bin yıl sonra da burada olsunlar diye diledim bütün kalbimle.

ree

 

Yorumlar


  • Instagram
  • Facebook
  • X

Dilek ve önerileriniz için bize yazabilirsiniz.

bottom of page