top of page

Büyükbabam Doktor Fazıl Doğan-Hümeyra Gücük

Ben ve ağabeyim Ömer, büyükbabamız Doktor Fazıl Doğan’ı ne yazık ki tanıyamadık. Biz ikimiz doğmadan önce vefat etmişti. Babaannemin, babamın, amcamın ve kendisini yakinen tanıyan pek çok kişinin anlattıklarıyla büyüdük.

Üniversiteden sonra ise araştırmacı olarak, büyükbabamın hekim kimliğini, istiklâl madalyası sahibi vatansever olarak kurtuluş savaşında gösterdiği kahramanlıkları, Emet ve Ayvalık için yaptığı çalışmaları, kendisi hakkında yapılan pek çok araştırmayı ve akademik çalışmayı takip etmeye, kimi zaman da kendi yaptığım araştırmalarla bu çalışmalara destek vermeye başladım. Bazen tesadüfler beni sonuca ulaştırıyordu, tıpkı, büyükbabamın milli mücadele yıllarını geçirdiği Kütahya’nın Emet ilçesine gitmeyi 2000 yılında babama teklif etmem gibi ve tıpkı, büyükbabamın kendi eliyle kaleme aldığı ve yıllardır kayıp olduğu düşünülen milli mücadele anılarına, uzun seneler sonra, Taksim Atatürk kütüphanesinde rastlamam gibi.

2018 yılında Kütahya’nın Emet ilçesinde Dr. Fazıl Doğan’a verdiği hizmetlerden dolayı duyulan derin minnetin göstergesi olarak Devlet Hastanesine adını verdikleri törene katıldım. Bu arada ne yazık ki Ayvalık, yaklaşık 30 yıla yakın, bu şehre verdiği hizmetlere rağmen kendisine aynı vefayı göstermedi. Alışveriş Merkezi olarak bilinen ve on yedi yıl boyunca, (aşağıdaki anılarda da okuyacağınız gibi) dedem Fazıl Doğan tarafından işletilen, kendisinin vefatından sonra da babam ve amcam tarafından işletilmeye devam ettirilen,  sadece son bir yıl Kırlangıç Fabrikası olarak hizmet veren bu mekâna yıllarca süren uğraşlarımıza ısrarlarımıza rağmen onun adı verilmedi.

Doktor Fazıl Doğan ve Ayvalık’ta Zeytincilik

Büyükbabam Doktor Fazıl Doğan (1308) 1892 yılında Midilli’de Abdullah Efendi ve Gül Hanım’ın ilk oğlu olarak dünyaya gelir. Fazıl Doğan İlk ve orta öğrenimini Midilli’de tamamladıktan sonra yükseköğrenim için İstanbul’a gider ve Dersaadet Darülfünunu Tıp Fakültesine kaydolur.

Doktor Fazıl Bey 24 Ağustos 1916 tarihinde Tıp Fakültesinden doktor olarak mezun olduğunda Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşında ve memleket perişan bir haldedir. Bu perişanlığı ve çöküntüyü acı ile gören Doktor Fazıl Bey, arkadaşları Doktor Hasan Ferit, Doktor Reşit Galip ve Doktor Mustafa Alp ile birlikte Anadolu’ya geçerek, orada köycülük hareketlerine başlamayı ve memleketin işgal altında olmasından dolayı üzerlerine düşecek görevleri yerine getirmeye birlikte karar verirler. Bu düşünceyle Doktor Fazıl Bey Nisan 1919’da İzmir’e gider ve temasa geçtiği kişilerce Moralılara ait bir yazıhaneye getirilir. Burada, İzmir’in tarihine, coğrafyasına ve nüfus durumuna ait raporlar hazırlar ve dağıtırlar, Doktor Fazıl Bey sonrasında doktor arkadaşlarıyla anlaşarak Kütahya’nın Emet ilçesine gider, diğer arkadaşları ise Tavşanlı ilçesine yerleşirler.

Doktor Fazıl Bey Emet ilçesinde eski bir hanın bir odasını muayenehaneye, diğerini laboratuvar ve eczaneye çevirip halka sağlık hizmeti vermeye başlar. Gün geçtikçe Emetlilerin güvenini kazanır. Bu ünü tüm Kütahya civarına yayılır.

Bir gün, Doktor Fazıl Bey’in en yakın dostlarından köycülük hareketi öncülerinden Ragıp Nureddin Ege İzmir’in düşmanlar tarafından işgal edildiği haberini gönderince, büyük bir üzüntü ile Emet halkını meydana toplar ve vatanı kayıtsız şartsız savunmak için hep birlikte yemin ederler ve Doktor Fazıl Bey Emet’te, derhal “Müdafaa-i Vatan Cemiyeti’’ni kurar.

24 Haziran 1920 tarihinde Doktor Fazıl Bey kendisine tesadüfen verilen bir telgraf ile Çerkez Ethem’in Yunanlılar ile işbirliği yaptığını öğrenerek bu olayı İsmet İnönü’ye telgrafla bildirir ve Çerkez Ethem’in ihanetini ortaya çıkardığı için İsmet İnönü’den bir telgraf alır: “Bu harekâtın üçüncü günü Garp Cephesi Kumandanı İsmet Bey’den: “Cesaret ve hamiyetini işite işite kulaklarım dolmuştu. Son yaptığın vazife de işittiklerimi teyit etti. Vatanın selameti uğrunda uhdenize düşecek vazifeleri yapmanıza intizar ile gözlerinizden öperim”.

Doktor Fazıl Bey, bir cepheden diğerine devamlı mücadele içinde geçen bu senelerin sonucu yorgun, zayıf, hastadır. İsmet İnönü kendisine, Milli Kuvvetler Kumandanlığı görevine devam etmeden önce bir ay istirahat izni verir. Fazıl Bey 45 kiloya düşmüştür. Bitkindir. Önce Ankara’ya daha sonra dinlenmek için Emet’e döner, fakat dinlenemeden görev alır. Bu sefer Yunan mevzilerine kumandan olarak saldırı emirleri verirken, emrindeki askerler arasında panik halinde olan, moralsiz askerleri toplamaya çalışıp bir düzene sokar ve Eskişehir’den gelen piyade taburuna teslim ederek, İsmet İnönü’ye rapor vermek üzere Eskişehir’den Ankara’ya gider. Artık Doktor Fazıl Bey’in cephelerdeki görevleri sona ermiştir.            Doktor Fazıl Bey Anadolu’da düşmana karşı savaşına son verdikten sonra 1922’de ailesinin Midilli’den ayrılarak yerleştiği Ayvalık’a gelir. 1923 yılında Kazan Türklerinden Manisa Belediye Baştabibi iken 1917 yılında tifüsten vefat eden Doktor Mehmet Hüsnü Bey’in kızı Hüsniye Hanım ile evlenir. 1926 yılında amcam Gültekin ve 1931 yılında babam İlter dünyaya gelir.

Büyükbabam Doktor Fazıl Bey Ayvalık’a geldikten sonra burada doktor olarak çalışmalarına başlar. Ocak 1923 yılında Ayvalık Türk Ocağı’nın kurulmasında öncülük eder ve 10 Ekim 1924 tarihinde yapılan ilk seçim ile yönetim kurulu başkanı olur, Türk Ocaklarının kapanmasına kadar da Başkan olarak başarı ile görev yapar. Ayvalık Türk Ocağında Doktor Fazıl Bey ve diğer idarî heyet mensupları konferanslar düzenler. Bu konferanslarda memleketin iktisadi, sosyal, tarihsel yönleri, gençlerin eğitimi ele alınır. Ayrıca, sosyal, kültürel faaliyetler yapılır. Doktor Fazıl Bey Ayvalık’ta kütüphane, sağlık hizmetleri ve sinema kurulmasını sağlar.

Doktor Fazıl Bey kendi girişimiyle aynı yıl Ayvalık Türk Ocağı Öksüz Yurdu Sanat Mektebi’ni kurarak özel yatılı olan bu okulda öğrencilerin meslekî eğitim dersleri almalarını sağlar. Bu şekilde bugünkü Ayvalık Lisesi’nin de temelleri atılmış olur.

1927 yılında Doktor Fazıl Bey bu okulun adını Muhtelit İkmal Meslek Mektebi olarak değiştirir. 1931 yılında Türk Ocakları kaldırılınca Ayvalık Hususî Orta Mektebi adını alır.

28 Mayıs 1928 tarihinde Doktor Fazıl Doğan Bey’e Milli Mücadeleye bilfiil iştiraklerinde göstermiş olduğu fedakârane hizmetlerinden dolayı İstiklâl Madalyası vesikası verilir.

Doktor Fazıl Bey, ülkenin kalkınması ve sanayileşmesi için Atatürk’ün memlekette yapmış olduğu teşvik neticesinde doktorluk mesleğinin dışında ticaret hayatına atılır ve 20 Eylül 1933 yılında İş Bankasının kendisine verdiği 25.000 lira kredi ile o zamana kadar Yunan (L’huilerie de Grece) şirketine ait olan pirina yağı fabrikasını satın alır ve bir tür meslek değiştirerek sanayici olur. Başarılı bir iş adamı olan Doktor Fazıl Bey, bir süre sonra yöre halkına yardım etmek gayesi ve eski meslek sevgisinin depreşmesi ile oturduğu evini bir hastaneye (Doğumevi) çevirir; getirttiği tıp malzemesi, alet, edevat, doktor ve hemşireler ile birlikte, kendisi de bilfiil çalışarak fakir halka ücretsiz sağlık hizmeti verir. Kendi evini hastaneye çevirdiği zaman da Ayvalık’ın Çamlık mevkiinden bahçe içinde bir ev satın alır.

İkinci Dünya Savaşı döneminde 1941 yılında Doktor Fazıl Bey muvazzaflık hizmeti için yüzbaşı rütbesiyle orduya çağırılır ve Bursa’ya görevli gittikten sonra iki yıl kadar bir süre Uludağ’da bulunan Sağlık Evinde tabiplik hizmeti yapar.

Büyükbabam Doktor Fazıl Bey, Celal Bayar’ın kendisinden talebi üzerine milli mücadele anılarını eski yazı ile kaleme alır ve 1943 yılında Celal Bayar’a bir nüshasını gönderir. Celal Bayar da kendisine cevaben bir teşekkür mektubu yazar. Büyükbabamın vefatından seneler sonra, babaannem Hüsniye Doğan milli mücadele anılarını yeni yazıya çevirir.

1948 yılında büyükbabamın sağlık sorunları ortaya çıkar ve iş hayatına devam edemez. İstanbul’a tedavi için gider. Hastalığı sırasında daima temiz havaya ihtiyacı olduğundan, zamanın hükümeti, milli mücadele döneminde vatan için göstermiş olduğu kahramanlıklara karşılık olarak, rahat bir şekilde istirahat edebilmesi için kendisine Yıldız Sarayı parkındaki Çadır Köşkü’nü tahsis eder ve orada birkaç ay kalır.

17 Ekim 1949’da amcam Gültekin, Gülgün Hanım ile evlenir. 1950 yılında büyükbabam Doktor Fazıl Bey İstanbul’da tedavi olurken, Celal Bayar Ayvalık’ta aileyi ziyaret eder.

16 Kasım 1951 tarihinde büyükbabam akciğer yetmezliği teşhisi ile Ayvalık Çamlık mevkiindeki evinde vefat eder ve Ayvalık Aile Kabristanı’na defnolunur.

Babam İlter, büyükbabamın vefatından altı yıl sonra 12 Aralık 1957 tarihinde, Atatürk’ün dostu, Afganistan Kralı Amanullah Han’ın kızı Prenses Naciya ile evlenir.

Büyükbabamın hastalığı döneminde ve vefatından sonra pirina yağı fabrikasını babam İlter ve amcam Gültekin işletmeye devam ederler.

Annem ve babam evlendikten sonra, bazen annem, babamın yazıhanesine gider ve çalışanlarla sohbet ederdi. İşçilerin bir kısmı Ayvalık dışındaki köylerden gelirlerdi. Pek nadir de olsa fabrikadan işçiler evimize yardıma ihtiyaç olduğu zaman çağırılırdı. Annem ve babam, evlendiklerinde, işçilerin hanımlarının anneme ellerinde hediyelerle tebrike geldiklerini anlatırlardı. Hatta annem bir hanımın tuvalet masası takımı getirdiğini bile hatırlar. Annem de iade-yi ziyaret için hanımlara mutlaka giderdi.

Bir gün annem fabrikadayken birdenbire bir işçi kendisiyle Fransızca konuşmaya başlamış. Annem hayretler içerisinde nasıl öğrendiğini sorduğunda, kadın, seneler önce Kuzey Afrika’da Fransız lejyoneri olarak hizmet ettiğini ve bu sebeple hâlen Fransa’dan emekli maaşı aldığını söylemiş.

Fabrikadaki meydancı işçilerden biri, ben ve ağabeyim küçük yaşlarımızda fabrikaya gittiğimizde, bize sihirbazlık gösterileri yapar ve bizi çok çok eğlendirirdi.

Babam ve amcam fabrikada işçilerin mesai saati bitiminde evlerine gitmeden evvel duş almaları ve tertemiz evlerine gitmeleri için, sıcak su sistemi kurdurmuşlardı.

Her hafta sonu paket paket pirinalar muhtaç işçi ailelerine dağıtılıyordu. Bunun gibi sebeplerden dolayı babam ve amcam fabrika işçileri tarafından çok sevilirlerdi. Tıpkı kendi babalarına söylenmiş olduğu gibi her ikisine de “fakir babası” denirdi.

Bir gün fabrikada çok acı bir kaza olur. Pirina tepeciklerinden birinde yangın çıkar ve maalesef bir işçi hayatını kaybeder. Yapılan incelemelerde yangının işçinin dikkatsizliğinden olduğu anlaşılır. Annem ve yengem başsağlığı için işçinin Cunda’daki evine taziye ziyaretine gidip ailesiyle birlikte dua ederler. Çok seneler sonra annem ve yengem Cunda’dayken ölen işçinin bir akrabası onları görmüş ve onların ziyaret ettiği günü yâd etmiştir.

Babam ve amcam, büyükbabamdan kendilerine kalan pirina fabrikasını 1976 yılında tasfiye ederler. Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı şirketi fabrikayı satın alır. Bu şirkette ortaklığı olan Kırlangıç zeytinyağlarının adı fabrikaya verilir. Böylece, Fazıl Doğan’ın pirina fabrikasının adı unutulur.

Fabrika 1995 yılında tasfiye edilmeye başlanıyor. Önce sabunhane, 1997 yılında da rafineri kapanmış ve sadece zeytinyağı alım merkezi olarak kalmış, tüm idarî ve ticarî işler İzmit’ten yapılmıştır.

Fabrika 2000 krizinden etkilenir ve İş Bankası 2001 yılında Ayvalık’taki fabrikaya el koyar. İcradan satışta, fabrikayı Ayvalık Belediyesi 2001 yılında satın alır. Aynı dönem büyükbabamın Çamlık’ta köşkünün olduğu caddeye Doktor Fazıl Doğan Caddesi adı verilir.

Daha sonraki dönemlerde karikatür evi, kent konseyi büyükbabamın fabrika binasında toplanmaya başlar. 2014 yılında Fen İşleri fabrikaya taşınır.

Babam 28 Ekim 2014 yılında İstanbul’da vefat etti ve Ayvalık’taki cenaze merasimine fabrika işçilerinden de katılım olur; anneme “o bizim patronumuzdu” diyerek kendilerini tanıtırlar ve “İlter Bey’in çok çok ekmeğini yedik biz” diyerek babamı yâd etmişlerdir.

Babamın vefatından sonra adı “Kırlangıç Fabrikası” olarak hatırlanan Doktor Fazıl Bey’in kurduğu fabrikanın, Doktor Fazıl Bey Kültür Merkezi olarak değiştirilmesi için ağabeyim Ömer ve ben Ayvalık Belediyesine başvuru yaptık fakat maalesef hâlâ sonuç alabilmiş değiliz.

2018 yılında Ayvalık Belediyesi’nin, At Arabacıları meydanına Fazıl Doğan Meydanı adı verdiğini ne yazık ki sonradan öğrendik. Hatta bu karardan biz torunlarının haberi dâhi olmadı. Açılış töreni için bir davetiyeyi daha sonra almıştık.

Büyükbabamın Milli Mücadele anıları İş Bankası tarafından 2020 yılında yayınlandı.

 



33 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page