Bir yaz daha geride kalmış, kuzey egenin en nadidesi Ayvalık’ın en güzel mevsimi olan hasat mevsimi gelip çatmıştı.
Zeytin ağacının altında toplanan güzel insanların, gülen gözlerin, sevgiyle birleşen ellerin, zeytine ömür vermiş yüreklerin mevsimiydi bu…
Bu mevsim; bir zeytin ağacının altında başlayacak, nice emeklerle mutfağımıza ve soframıza kadar sürecekti…
Zeytin ağacı binlerce yıldır var olmuştu ve kim bilir kaç kadim uygarlık onunla şifa bulmuştu…
Nesiller boyu sapasağlam kalmayı vakur bir şekilde başaran bu kıymetli ağaç, meyvesini de bir anne gibi şefkatle sarıp sarmalayarak, saklayarak zamanı geldiğinde insanoğluna şifa olması için özgür bırakacaktı.
Zeytin ağacı bunu; sıcağa yenilmeden, yağmura güvenmeden, rüzgâra pes etmeden, gücünü sıkı sıkı tutunduğu topraktan alarak, sadece kendine inanarak her yıl yeniden yapacak ve bizlere ne de güzel bir örnek olacaktı.
Zeytin sadece bir meyve değildi… bereketin temsilcisi, barışın ve yeniden doğuşun simgesi, birlik ve beraberliğin elçisi, her bir tanesi buram buram tarih kokan ve geçmişten gelip nesilden nesle geleceğe ulaşacak olan kıymetli bir hazineydi… Belki de bu hazine insanoğluna verilmiş en güzel hediyeydi.
Bunu bilen zeytin ağacı hazinesini ancak emin ellere, yüreği kıymet bilenlere teslim edebilirdi.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da öyle olacak, hasat için zeytin ağacının altında, sihirli eller, güzel yürekler sevgiyle kavuşacak, zeytin ağacı ise onları önce nazikçe selamlayacak sonra misafirperver bir edayla meyvesini onlara sunacaktı.
Ayvalık’ta hasat zamanı tam bir şenlik havasındaydı. Bu şenliğin kokusu, ruhu her yere yayılacaktı.
Elli yılı aşkın süredir zeytin hasadı Ayvalık’ta bir festival ile taçlandırılırdı ve Ayvalık da bu tacı büyük bir mutluluk ve gururla üstünde taşırdı. Festivale katılan herkese tüm güzelliğini sunar, havası, suyu ve eşsiz manzarasıyla onları cömertçe ağırlardı. Zeytin ağaçları ile karşıladığı misafirlerini zeytin ile uğurlardı.
Bu yıl Ayvalık her zamankinden daha da heyecanlıydı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, kurulduğu günden bugüne Cumhuriyetimize sıkı sıkı sarılan Ayvalık; 100.yılını kutlayacağımız Cumhuriyetimizin bu özel yılında hep yaptığı gibi geçmişinin izlerini özenle koruyarak, onları geleceğine nazikçe taşıyarak, geleceğine hep umutla bakarak her bir zeytin ağacına sahip çıkarak, her bir zeytin tanesinin bile kıymetine inanarak, Zeytin Hasat Festivali’ne ev sahipliği yapacaktı.
Bu Festival sevginin, birlikteliğin, bolluğun, bereketin, şifanın, mutluluğun, fedakarlığın festivaliydi. Nice öğretilerle bezenmiş, ne güzelliklerle süslenmiş, içinde ne emekler gizlemişti.
Bu festival her yıl hasat zamanında, zeytin ağaçlarının tanıklığında yüzyıllarca sürecekti. Katılanlar değişecek ama zeytin ağacının ve kıymetli hasadının değeri ve önemi hep aynı kalacaktı…
Her bir zeytin ağacına ve her bir zeytin tanesine sevgi ve saygıyla…
Comments